4 Ocak 2018 Perşembe

FISTIK GİBİ MAŞALLAH (1964), FISTIK GİBİ (1970), PLAJDA (2008) / “Some Like It Hot” 1959


  • Michael Logan ve Robert Thoeren’in (1903 – 1957) birlikte yazdıkları bir hikayeden 1959 yılında Billy Wilder’in (1906 – 2002) yönetmenliğinde filme çekilen ve Aralık 1959 yılında Yurdumuzda Gösterilen “Some Like It Hot” (Bazıları Sıcak Sever) isimli filmden uyarlama. Bu filmin başlıca oyuncuları dünya sinemasının unutulmaz oyuncularından Marilyn Monroe (1926 – 1962), Tony Curtis (1925 – 2010), Jack Lemon (1925 – 2001) ve George Raft (1895 – 1980) bulunmaktadır.
1) Fıstık Gibi Maşallah (1964) Senaryo ve Yönetmen: Hulki Saner  Görüntü Yönetmeni: Kriton İlyadis,  Yapım: Saner Film/Hulki Saner
Oyuncular: Türkan Şoray, İzzet Günay, Sadri Alışık, Vahi Öz, Mualla Sürer, M. AliAkpınar, Feridun Çölgeçen, Asım Nipton, Hasan Ceylan, Cevat Kurtuluş, Ayla Aysun (Sunal)
KONU; Naci ile Fikret çok iyi anlaşan yakışıklı, muzip iki genç arkadaştırlar. Ama paraları yoktur. Naci hep üçkağıtçılık peşindedir. Bazen zengin kadınlarla gezmekte olan; “felçli bir arkadaşım var, “fakir bir aile var” diye numaralar yapıp para koparmaktadır. Fikret paraları görünce “”hadi kiramızı ödeyelim, bakkala kasana borcumuzu verelim”” der ama Naci onu kumara sürükler daha çok kazanacağız ümidi ile yine bütün parayı kaybeder. Bir seferinde gel şu ceketlerimize oynayalım diye Fikret””i kandıran Naci, her ikisini de ceketsiz bırakmıştır. Bu iki kafadar, EŞEK ARILARI diye bir grup kurup pavyonda komedyenlik yapmakta, Naci akordeon, Fikret darbuka çalmaktadır. Çalıştıkları pavyonun patronu uyuşturucu kaçakçılığı da yapmaktadır. Patron yeni gelen malın başka bir yere saklanması için emir verir. O sırada bizim iki arkadaş haftalıklarını istemek için gelirler, patron “”atın şunları dışarı”” diye emir verir ve paraları ödenmez, kovulurlar. Polisler zaten yazıhaneyi basmışlardır. Yeni gelen malı ararlar bulamazlar, bu karışıklık içinde Naci ve Fikret yine işsiz kalmış, yeni iş peşine düşmüşlerdir. Naci gazetede “”Mavi Kelebekler”” saz heyetine bir akordeoncu ve darbukacı alınacağını okur, bu işe koşa, koşa gidip müracaat ederler. Ama patron Rıza onları görünce katıla, katıla gülmeye başlar. Bu saz heyetinin yalnız kadınlardan oluştuğunu, Kuşadası””nda bir otelin açılışına bu grubun gideceğini anlatır. Katiller onları tanıdıkları için 24 saat içinde yakalayıp öldürme kararını verirler. Naci ve Fikret kılık değiştirelim, sakal bırakalım diye düşünürlerken akıllarına saz heyetine aranan iki kadın gelir. Naciye ile Fikriye adı altında İzmir vapurundadırlar. Tam kamaralarını ararken güzel bir genç kızla karşılaşırlar. Bu solist Gülten””dir. Koroyu idare eden Bedia Hanım kızlara hem kamara numaralarını vermekte, hem de bazı kuralları hatırlatmaktadır. Kızlar Fikret””i heyecanlandırmıştır. Naci ona devamlı “”Ben kızım, ben kızım dersen kendini onlar gibi görürsün”” diye tembih eder. Kendiside uzun saçlı, buğulu siyah gözü ile Gülten””e hayran olmuştur. Bir gün gizli sigara içen Gülten, sigara paketini düşürür. Bu kabahati Fikriye üstüne alır. Gece odasına gelen Gülten, Fikriye””ye sigara olayını aldığı için teşekkür eder. Grup otobüsle Kuşadası””na gelir, otele yerleşirler. Fikriye””nin bavullarına Yaşlı zengin adam yardım eder, O da bu oteldedir. Adamın milyoner Horoz Nuri olduğu anlaşılır. Gülten yerleşir yerleşmez bizimkilerinin odasına gelir. “”Denize gidelim”” diye ısrar eder. Fikriye hemen kabul eder. Havuzda çok eğlenen Fikriye, topu deniz kenarına kaçırır, Gülten kızar, “”sen al”” diyen Fikriye””nin sözünü yine de dinler. Top deniz kenarına yuvarlanmış, bir şezlongun yanında durmuştur. Şezlongda oturan denizci şapkalı, gözlüklü adam Naci””den başkası değildir. O sırada Fikriye de Gülten””in yanına gelir, ve Naci””yi tanır, tabii ses çıkarmaz. Beraber otele dönerler. Gülten koşa, koşa bu haber Naciye””ye vermek ister. Ama o ortalarda yoktur. “”herhalde bu kız çok kıskanç, o da mı milyoner avında nedir?”” diye düşünürken Naciye””nin sesi banyodan gelir. Akşam ön masada Nuri Bey onları izlemektedir. Naci gelmediği için Gülten üzgündür. Ama Nuri Bey””in Fikret””e gönderdiği şampanyayı Naciye, Gülten””e genç adamdan gelmiş gibi verir. Yine Naci erkek kılığındadır. Programın bitiminde Gülten””i villaya davet eder. İşinin çok olduğunu, programı kaçırdığını ve gazetelere geçmemek için onunla gizli buluştukların söyler.”
2) Fıstık Gibi (1970) Yönetmen: Hulki Saner, Foto Direktörü: Mengü Yeğin, Kameraman: Cemal Yılmaz, Asistan Rejisör: Oksal Pekmezoğlu, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Set Amiri: Nejat Buvan, Yardımcıları: Ahmet Ballı, Hasan Bayburt, Işık Şefi: Recep Köseoğlu, Yardımcılar: Engin Dağdelen, Çetin Uzun, Şarkılar: Belkıs Özener (Fıstık Gibi – Ben Ettim, Sen Etme – BirBaşka Sevgiliyi Sevemem), Prodüksiyon Amiri: Şerif Ablak, Prod. Ast: Kadir Akgün, Laboratuar: Selahattin Kaya, Hasan Ördek, Abdurrahman Tepetam, Ahmer Ergürsel, Hüseyin Kuğu, Montaj-Senkron, _Negatif Montaj: Aleko Alexandru, Yapım: Saner Film/Hulki Saner, (Lale Film Stüdyosunda Seslendirilmiş, Saner Stüdyosu Renkli Laboratuarında hazırlanmıştır).

Oyuncular: Sadri Alışık, Yusuf Sezgin, Feri Cansel, Avni Dilligil, Mualla Sürer, Renan Fosforoğlu, Cevat Kurtuluş, Asım Nipton, M.Ali Akpınar, Süheyl Eğriboz, Hakkı Kıvanç, Orhan Aykanat, Niyazi Vanlı,
Konu: “Mafyanın adamları kendilerini ihbar eden adamlardan birini gazinoyu basarak öldürürler, arkalarında şahit bırakmamak için herkesi öldürürler, Naci ile Fikret gizlemişlerdir. Fakat yakalanırlar. Bir şey görmediklerini söylerler. Mafya lideri bunları daha önceden tanımaktadır. Naci ile Fikret kaçarlar. Polis sirenlerini duyan adamlar kovalamazlar. Naci ile Fikret yakalanmamak için bir çıkış yolu ararlar. Naci ve Fikret yine işsiz kalmış, yeni iş peşine düşmüşlerdir. Naci gazetede ,Mavi Kelebekler, saz heyetine bir akordeoncu ve darbukacı alınacağını okur, bu işe koşa, koşa gidip müracaat ederler. Ama patron Rıza onları görünce katıla, katıla gülmeye başlar. Bu saz heyetinin yalnız kadınlardan oluştuğunu, Kuşadası’nda bir otelin açılışına bu grubun gideceğini anlatır. Katiller onları tanıdıkları için 24 saat içinde yakalayıp öldürme kararını verirler. Naci ve Fikret kılık değiştirelim, sakal bırakalım diye düşünürlerken akıllarına saz heyetine aranan iki kadın gelir. Naciye ile Fikriye adı altında İzmir vapurundadırlar. Tam kamaralarını ararken güzel bir genç kızla karşılaşırlar. Bu solist Gülten””dir. Koroyu idare eden Bedia Hanım kızlara hem kamara numaralarını vermekte, hem de bazı kuralları hatırlatmaktadır. Kızlar Fikret’i heyecanlandırmıştır. Naci ona devamlı ,Ben kızım, ben kızım dersen kendini onlar gibi görürsün, diye tembih eder. Kendiside uzun saçlı, buğulu siyah gözü ile Gülten’e hayran olmuştur. Bir gün gizli sigara içen Gülten, sigara paketini düşürür. Bu kabahati Fikriye üstüne alır. Gece odasına gelen Gülten, Fikriye’ye sigara olayını aldığı için teşekkür eder. Gazinoda villaya gitmeyi kabul etmeyen Fikriye orkestra eşliğinde Avni bey ile dans etmektedir. Avni Bey hayatından çok memnundur. Gazinoyu kapatmıştır. Otele eski katil patron ve adamları gelmiştir. Naciye ve Fikriye onları görür. Adamlar da onları o kılıkta bile tanımışlardır. Tam yakalayıp götürürlerken, bizimkiler kaçar. Odalarında toparlanmaktadırlar. Naciye, Gülten””i odasından erkek sesiyle telefonla arar ve iş için hemen İstanbul””a gideceğini söyleyip veda eder. Bu arada gangsterler Fikriye ile Naciye””yi yine görmüş ve kovalamaya başarmışlardır. Dans pistine kaçan bizimkiler figürler arasında onları tekmeleyip durmaktadırlar. O sırada Avni Bey gelir, ateş etmeye başlar. Gülten de dışarıdadır, hep beraber arabaya binerler. Naciye peruğunu çıkarır ,Ben kumarbaz, beş parasız, yalancının biriyim,dedikçe, Gülten ,Tek bir şeyimiz var, o da aşkımız, diye mutluluktan uçmaktadır. Fikriye abrayı kullanan Nuri Bey””in yanında devamlı kendisi ile ilgili kötü şeyler söyler. Sigara içtiğini, kötü mazisini anlatır. Avni Bey hep , kabulümsün demektedir. Peruğu çıkarıp , ama ben erkeğim hem de sapına kadar, deyince, Avni Bey ,o kadar kusur kadı kızında da bulunur, deyip arabayı sürer.
 3) Plajda (2008) Yönetmen: Murat Şeker, Senaryo: Murat Dişli ([1]) , Görüntü Yönetmeni: Murat Tuncel, Müzik: Serhat Ersöz, Yapım: Plato Film/Sinan Çetin, Mehmet N. Karaca,

Kurgu: Hamdi Deniz, Deniz Kayık, Montaj Asistanı: Can Şenyol, Reji Asistanları: Selami Genli, Onur Koçal, Serap Atalay, Deniz Tokcan, Kamera Asistanları: Özgür Gür, Barış Yiğit, Orçun Kaptan, Ses Tasarım: Nurkut Özdemir, Basın: Nejla Tiryaki, Işık Şefi: Bilal Tanrıver, Prodüksiyon Amiri: Engin Tosun, Prodüksiyon Asistanları: Cihat Onat, Peri Avunç, Öner Sayın, Dündar Kut
lubay, Kostüm Sorumlusu: Elçin Canbaz, Kostüm Asistanları: Hasan Süzer, Tolga Polat, Gül Ersoy, Kuaför: Şahin Gül, Kuaför Asistanları: Suat Batal, Ömer Terzi, Mahmut Terzi, Makyöz: Ebru Kızıltan, Makyöz Asst.: Nalan Zeynep Yalgın, Ses Kayıt: Samet Yılmaz, Orhan Koçalan, Set Amiri: Kenan Baydemir, Set Asst.:Doğan Gül, Suat Magnum Operatörü: Benan Baydemir, Mustafa Güneş, Işık Asistanları: Ahmet Cenk Acar, Eyüp tanrıver, Anıl Ercenk, Michael Angls, Ulaşım: Musa Akdağ, Mustafa Güneş, Halil Güneş, Yaşar Sözkesen, Uygulayıcı Uygulayıcı Yapımcı: Barış Ayaztaş, Koordinatör: Onur Çakaloz, İdari yapımcı: Petek Kardağ, Finansman: Turgay Akın, Taylan Çetin, Fono Film koordinatör: Turan Tokel, Ses Dizayn: Nurkut Özdemir, Atmosfer Ses Kurgu, Kerem Aktaş, Dolby Optik Ses Aktarım: Eyüp Yıldız, 35mm negatif kayıt Operatörü: Şafak Mıhlaç, Negatif Color Correction: Erol Şahin, Laboratuar Teknik Sorumlusu: Erkan Aktaş, Kopya Baskı: Zekeriya Yalçın, Osman Yıldız, Çağlar Özlek, Burak Çapur, Film Yıkama: Yahya Öztürk, M. Mustafa Oruç, Ali Komaz,

Oyuncular: Gürgen Öz, Sarp Apak, Tuba Ünsal, Turgay Tanülkü, Güçlü Yalçıner, Aydoğan Oflu, Fatih Koyunoğlu, Tuğçe Ersoy, Seranay Sarıkaya, Uğur Bilgin, Tuğçe Ersoy, Onur Buldu, Cumhur Öz, Yaşar Sözkesen, Yasin Gönenç, Yana Kolesnik, Yasemin Serin, Buket Yürük, Betül Yıldız,



Konu: İki kafadar olan Cem ve Ali dj'lik yaptıkları bir partide mafya hesaplaşmasının ortasında kalırlar. Ne yapacaklarını bilemeyen ikili kostüm odasinda buldukları kadın kıyafetlerini giyerek olaydan yırtmaya çalışırlar. Ama mafyanın sapık elemanı onları alıp bir tatil köyünde alıkoyar ve ikili bir anda kendilerini bir otelde animatör olarakbuluverir. Otelden kaçma girişimlerinin ilkinde güzellik yarışması için otele gelen 20 kızı gören ikili donakalır. Cennette bile bulmayacakları ortamdan uzaklaşmak istemezler. Ama kız tavlamak da kadın kılığında yaşamak da zordur. İkinci kez otelden kaçma girişimlerinde ise güzellik yarışmasını takip için otele gelen televizyon ekibinden Cansu ve Ebru'ya görür görmez aşık olan ikili yine otelde kalır. Bu arada mafya da otele gelir. Bir yanda sürekli kılık değiştirip kızları tavlamaya çalışan Cem ve Ali bir yanda güzellik yarışması diğer yanda ise tehlikeli bir mafya otelin altını üztünü getirir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder