11 Mart 2020 Çarşamba

ON KORKUSUZ ADAM 1964 / “The Magnificent Seven”



William Roberts’in senaryosunu yazdığı ve John Sturges’in (1911-1992) 1960 yılında yönettiği “The Magnificent Seven” filminde rol alan oyunculadan bazıları, Yul Brynner, Eli Wallach, Steve McQueen, Charles Bronson, James Coburn



Storyline

A bandit terrorizes a small Mexican farming village each year. Several of the village elders send three of the farmers into the United States to search for gunmen to defend them. They end up with seven, each of whom comes for a different reason. They must prepare the town to repulse an army of thirty bandits who will arrive wanting food. Written by John Vogel <jlvogel@comcast.net>

______________________________
ON KORKUSUZ ADAM (1964)  - Yönetmen: Tunç Başaran Senaryo: Recep Ekicigil Kamera: Mustafa Yılmaz, Yapım: Artist Film / Eşref Ekicigil, Prodüksiyon Amiri: Eşref Yeni Pazar, Asistanı: Hidayet Koç, Set Amiri: Nizam Ergüden, Asistanı: Erol Batıbeki, Montaj: Turgut İnangiray, Laboratuvar: Hilmi Başcan, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Sesleri Çeken: Yorgo İlyadis, (Erman Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.)

Oyuncular: Tamer Yiğit, Yılmaz Güney, Tijen Par, Sevda Ferdağ, Adnan Şenses, Tunç Oral, Özkan Yılmaz, Işın Kaan, Lütfi Umu, Oktar Durukan, Selma Güneri, Devlet Devrim, Mehmet Ali Akpınar, Turan Aksoy, Yener Yılmaz, Ercan Tekkan, Abdullah Ferah, Eşref Küçükpazar, Apo Ferah,
Nizam Ergüden ve Erol Taş

Konu: Kıbrıs'ta Rum çeteleri Türk köylerine baskınlar düzenlemekte, savunmasız kadınları, masum çocukları öldürerek çevreye dehşet saçmaktadırlar. Makarios'un örgütlediği bu çetelerden birinin başında Gregoryen (Mehmet Ali Akpınar) adıyla anılan bir Rum vardır. Aleko (Turan Aksoy), Hristo (Nizam Ergüden) ve diğer yandaşlarıyla yaktıkları bir köyde iki Türk kızına (Selma Güneri, Devlet Devrim) tecavüz ederler. Silahsız ve savunmasız köylüleri, küçük çocukları uçurumdan aşağı atan Rum çete reisi Gregoryen, Halil'i (Tamer Yiğit) de teslim alır. Halil, Rum çeteleriyle savaşan köy delikanlılarından biridir. Arkadaşlarının gizlendikleri yeri söylemesi için sorguya çekilir. Halil direnir ve kendini uçurumdan boşluğa atar.

Ertesi gün motoruyla balığa çıkan Rüstem (Işın Kaan), Antalya sahilleri yakınlarında baygın bir durumda Halil'i bulur. Onu, kız kardeşiyle (Tijen Par) alıp evine götürür. Halil kendine geldikten sonra Kıbrıs Türklerine yapılan zulümleri anlatır. Halil ve Rüstem bir karara varırlar. Antalya yöresinden gönüllü toplayıp Kıbrıs'ta gözü dönmüş Rum çetecilerine karşı savaşacaklardır. Kısa sürede korkusuz gençlerden ve ilginç tiplerden oluşan bir takım kurulur. Kıbrıs'a hareket etmek üzere Aspendos'da buluşacaklardır. Sekiz kişi olmuşlardır. Konyakçı (Yılmaz Güney), Kürt Mahmut (Erol Taş), veremli Suphi (Adnan Şenses), Kadir (Lütfi Umu) ve diğerleri... Yollarının üzerindeki ormanda karşılaştıkları bir hapishane kaçağı (Oktar Durukan) da onlara katılır. Balıkçı Rüstem'in teknesiyle Antalya'dan hareket edip Kıbrıs'a doğru yola çıkarlar. Bir süre önce gönüllüler arasına katılmak için başvurup, ancak çok genç olduğundan gelmesini uygun bulmadıkları bir kaçak yolcu daha vardır teknede. Çaresizdirler, bu üniversiteli genci de aralarına almak zorunda kalırlar. Ekipten bazı kişiler, bir kadın olarak kendilerine köstek olacağı korkusuyla Rüstem'in kız kardeşinden rahatsızdırlar. Ama Tijen, bu korkularının yersiz olduğunu ve bir erkek gibi savaşa hazır olduğunu söyleyince yürekler serinler, kuşkular dağılır.

Kıbrıs'a ayak basan on korkusuz adam, geceyi terk edilmiş bir Türk köyünde geçirirler. Ardından Halil'in köyüne vardıklarında köylüler onları karşılar. Aralarında Halil'in kız kardeşi Sevda (Sevda Ferdağ) da vardır. Köylülerin de desteğini alan Halil ve arkadaşları bir süre sonra, Türklerin başına bela olan çeteyle dağlık bir bölgede karşı karşıya gelir. Gregoryen şaşkındır. Öldüğünü sandığı Halil, sağ olarak karşısındadır. Çatışırlar. Rumlar birkaç ölü verdikten sonra çil yavrusu gibi dağılıp kaçarlar.

Gönüllüler pusu kurup, Rumlara sandıklar dolusu cephane taşıyan konvoyu silahla tararlar. O gün, köyde yalnızca nöbetçi olarak hapishane kaçağını bırakmışlardır. Gregoryen, bunu fırsat bilip, adamlarıyla köyü basar. Halil ve arkadaşları el koydukları silahların bir bölümüyle döndüklerinde, köy garip bir sessizlik içindedir. Gördükleri manzara korkunçtur. Hapishane kaçağı olan arkadaşları asılmıştır. Halil'in kız kardeşi Sevda kurşunlanarak öldürülmüştür. Meydan cesetlerle doludur. Birden silahlar patlar. Köyün çevresine pusu kuran çeteyle bir intikam savaşı başlar. Rumlar büyük kayıp verirler. Ama Kürt Mahmut, veremli Suphi, Kadir ve Tunç (Tunç Oral) ölür. Konyakçı, Gregoryen'in peşindedir. Halil, "Onu bana bırak," der ve çete reisini kurşun yağmuruna tutarak öldürür. Bu sırada Türk jetleri göklerdedir, adayı kuşatma altına almıştır...

Not: Filmin temel öyküsü, Amerikalı yönetmen John Sturges'in 7 Silahşörler adlı western türü filminden uyarlandı. Tamer Yiğit'in başrolünü üstlendiği filmde, özellikle de Yılmaz Güney, suskun, sürekli konyak yudumlayan, şapkasını gözlerine doğru indiren kendine özgü garip ve sıcak tavırlarıyla seyircinin il gisini çekti. Filmin büyük iş yapması nedeniyle, bu kez Yılmaz Güney üzerine kurulu, Konyakçı adıyla bir 'devam filmi' (1965) çekildiyse de, bu film beklenen gişe hasılatını elde edemedi.” (Giovanni Scognamillo, "On Korkusuz Adam", Akşam'dan aktarma, Sinema 65, Sayı 5, Mayıs 1965)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder